Ana içeriğe geç
Bosch Türkiye
Tuncer Uysal

Dizel Sistemlerden Elektrikli Araç Teknolojilerine Bir Mühendisin Kariyer Yolculuğu

Tuncer Uysal

Balıkesir Üniversitesi Makine Mühendisliği mezunu Tuncer Uysal 2014 yılından beri Bosch’ta çalışıyor. Kısa bir sürede Türkiye’nin farklı şehirlerinde ve yabancı bir ülkede çalışma deneyimine sahip olan Tuncer; şu anda çevreye duyarlılık, konforlu sürüş keyfi ve düşük yakıt maliyetleriyle tüm dünyada büyük ilgi gören elektrikli araçlar üzerinde sistem mühendisi olarak görev yapıyor.


Çalışma alanın hakkında bilgi verebilir misin?

Şu anda yerli ve elektrikli binek bir aracı tamamen baştan geliştirme projesinde yer alıyorum. Tamamen Bosch tarafından geliştirilen elektrikli güç aktarma sistemleri için müşterimiz ve Bosch proje ekipleri ile teknik konuların çözümüne destek sağlıyorum. Bir sistem mühendisi olarak bu komponentlerin araçtaki diğer sistemlerle uyumlu çalışması ve geliştirme sürecinde müşterinin talep ettiği teknik gereklilikleri ekibimle beraber zamanında yerine getirmek için çalışıyoruz.

Bu alana ilgin nerden geliyor?

Mobiliteye olan ilgim çocukluk yıllarımdan geliyor. O dönemde motorlu araçlara ve teknolojilerine olan ilgim mühendislik eğitimi alma isteğimi oluşturdu. Teknolojiyi anlayıp öğrendikçe içimdeki heyecan ve tutku giderek arttı. O teknolojiye katkıda bulunan ve yön verenlerden olmak istedim. Araç üzerinde bir test yapmak ve onun sonuçlarına bizzat tanıklık edebilmeyi çok seviyorum. Geliştirilmesine katkıda bulunduğum bir teknolojinin o araçta çalıştığını ve insanlar tarafından kullanıldığını görmek beni her daim mutlu etmiştir. Yaşam için teknoloji üretebiliyor olma hissi gururlandırıyor.

Bosch’la nasıl tanıştın?

Bosch’taki serüvenim 2014’te üniversitenin son yılında yarı zamanlı öğrenci programı ile Bursa dizel enjektör fabrikasında başladı. Kalite Yönetimi ve Metotları departmanında uzman mühendislerin çalışmalarına destek oldum. Bugünkü ismi Smart Start olan yarı zamanlı öğrenci programı sürecini tamamlarken okulum da bitmek üzereydi ve o dönemde mülakatlardan geçerek 2015’te yine Bosch Bursa fabrikası içerisinde yer alan Araştırma ve Geliştirme merkezinde Geliştirme Mühendisi olarak çalışmaya başladım. Ürünün doğrudan geliştirildiği bir yerde görev almak bana yüksek motivasyon sağlıyordu. Binek araçlarda kullanılan dizel enjektörlerin geliştirilmesi ve test edilmesi konularında 2 yıl boyunca müthiş bir ekiple çalıştım. Orada bir okuldaymış gibi sürekli gelişimin ve eğitimin desteklendiği, çeşitli konularda ileri seviye mühendislik problemlerinin çözüldüğü ve alanında uzman ekiplerle çalışma deneyimleri kazandım.

Bursa’dan sonra İstanbul’da çalışmaya başladın. Buradaki değişim nasıl gerçekleşti?

Doğrudan araç ile çalışma isteğim olduğu için kariyerimi Bosch İstanbul lokasyonuna yönlendirerek 2018’de Aplikasyon ve Kalibrasyon ekibine geçtim. Dizel motorlu binek araçların yakıt-enjeksiyon sistemlerinin kalibrasyonu ve geliştirilmesi konularında görev aldım. Birçok farklı OEM ile çeşitli test koşullarında çalıştım. Almanya, İtalya, Rusya, Belçika ve Avusturya gibi ülkelere seyahat ettim ve sıcak, soğuk, yüksek rakım gibi farklı çevre koşullarında araç testlerinde bulundum.

Tuncer Uysal 2

Yaşam için teknoloji üretebiliyor olma hissi gururlandırıyor.


Yurt dışı görevlendirme sürecinden bahseder misin?

Bosch İngiltere’deki ekiplerimizin üzerinde çalışmaya başladığı şarj edilebilir bir hibrit araç projesinde yer almak üzere Ekim 2018’de Bosch İngiltere’ye görevlendirme ile gittim. Londra sokaklarında hibrit ve elektrikli araçları sürekli görebilmek mümkün. Hatta bazı bölgelere şu anda bile dizel araçlarla girilemiyor ve gelecekte sadece elektrikli araçlarla girilen bölgelerin oluşturulması planlanıyor.

Orada 2 yıl boyunca hükümetin desteklediği elektrikli hibrit bir aracın geliştirme süreçlerinde çalıştım. Burada elektrikli araç geliştirme ve test süreçlerine ait birçok deneyim kazandım. 50 km’ye kadar araç sıfır emisyon ile çalışıyordu ve Birleşik Krallık Ulusal Posta Servisi’ne de araç verilmişti. Bu araçlarda çıkan sorunları çözmek için merkeze ziyaretlerde bulundum. Geliştirmesini tamamladığımız o aracın seri üretiminin başlamasını ve İngiltere yollarında olduğunu görmek beni çok duygulandırmıştı.

İngiltere’de yaptığın yüksek lisanstan da bahsedebilir misin?

Bosch İngiltere’de görevlendirmem esnasında Bosch ve Coventry Üniversitesi arasında yapılan bir program ile Elektrikli Araç Mühendisliği alanında yüksek lisans eğitimimi Bosch sponsorluğunda almaya başladım. Coventry bölgesi otomobil geliştirmede oldukça ünlü. Birçok dünya markasının merkezi burada bulunuyor. Hatta ben de burada kamuflajlar içerisinde bir aracı test etmiştim. Eylül 2019’da başlayan bu eğitimim halen yarı zamanlı olarak devam etmekte ve şu anda tez yazım aşamasındayım. Bu eğitim ile akademik alanda elektrikli araçlar hakkında öğrendiklerimi işime uygulayabiliyor ve faydasını doğrudan görebiliyorum.

Ekim 2020’de İngiltere’deki görevlendirmemi tamamlayarak Bosch Türkiye’ye dönüş yaptım. Temmuz 2021 itibarıyla Bosch Türkiye Kalibrasyon ve Aplikasyon ekibi içerisinde elektrikli araçlar konusunda çalışan takımımız için takım liderliği sorumluluğum var.

Bosch’ta çalışmayı senin için özel kılan nedir?

Hemen hemen her alanda teknolojinin geliştirilip insan yaşamına sunulduğu bir şirkette yer almak size geniş fırsatların olduğu bir alan yaratıyor. Dünyanın farklı yerlerinde çalışarak deneyim elde edebilme imkânı heyecanlandırıyor ve gelişimin her zaman desteklendiği, fırsatların sizin hayalleriniz ile çeşitlenebildiği bir yerde çalışabilmek benim için bir ayrıcalık.

Tuncer Uysal 3

Bosch İngiltere’de görevlendirmem esnasında Bosch ve Coventry Üniversitesi arasında yapılan bir program ile Elektrikli Araç Mühendisliği alanında yüksek lisans eğitimimi Bosch sponsorluğunda almaya başladım.


İş hayatında yaşadığın en büyük zorluk ya da elde ettiğin başarı neydi?

Bosch İngiltere’deki görevlendirmemin ilk günlerinde sahip olduğum sorumluluklar gereği üzerinde çalıştığımız araç projesinde sorunlara kısa sürede çözüm bulup uygulamasını yapmam gerekiyordu. Ancak teknik olarak projenin karmaşıklığı ve yurt dışında yeni bir ortamda yeni bir ekip ile çalışmaya alışma süreci beni çok zorlamıştı. Bunun için bu sorumluluğa sahip olabilecek başka bir mühendise oranla çok daha fazla çaba sarf edip hem öğrenip hem de uygulamam gerekiyordu. Yaklaşık 3 aylık bir süre sonucunda bunu başarabildiğimi hissettim; projeyi teknik olarak kavrayıp, sorunlara hızlı ve yerinde çözüm üretebilecek seviyeye kısa sürede geldim. Bu başarı ise müşterimizin üst düzey yönetimi tarafından fark edildi ve projedeki star çalışan olarak onurlandırıldım. Yeni çalışmaya başladığım bir projede ve ortamda bunu başarabilmek benim için çok gurur verici oldu. Hem Türkiye’deki hem de İngiltere’deki yöneticilerim bu başarının duyurulup takdir edilmesini sağladılar.

Teknolojinin geldiği nokta ve geleceği hakkında düşüncelerin neler?

Teknolojinin gelişim ve değişim hızı gün geçtikçe artıyor. Buna ayak uydurabilmek hatta bana göre ötesine geçip bunu yönlendirebiliyor olmak gerekiyor. O zaman siz de bu değişim sürecinde var olma ve buna ön ayak olabilme imkanını yakalıyorsunuz. Değişime uyum sağlayabilme yeteneğini çağımızın en önemli ayrıcalığı olarak görüyorum. Dizel enjektör geliştirmeden, elektrikli bir aracın sistem geliştirmesine doğru olan değişim ve gelişim sürecinde birçok yeni yetenek kazandım. Yarın teknoloji başka bir noktaya doğru yönlendiğinde, örneğin yakıt hücresi teknolojisi gibi, bunu hızlıca kavrayıp uygulamaya alabilecek gücü kendimde hissedebiliyorum.

Tuncer Uysal 4

Bunu paylaş: