İleriye doğru: 50 yıl sonra… Bursa fabrikası yeni baştan
Türkiye'nin en yüksek zirvesinde bir zamanlar onun fotoğrafının olduğu bir bayrak rüzgarda dalgalanıyordu. Onun onuruna bu bayrak bir meslektaşı tarafından Ağrı Dağı'nın zirvesine taşınmıştı. Erol Özüzüm, Bursa fabrikasında adeta bir kült haline geldi. Saygı ve hürmetin bir göstergesi olarak herkes ona “abi” veya ağabey diyor. Bursa’daki Güç Aktarma Çözümleri fabrikasında 42 yıldır ekip lideri olarak çalışan Erol Özüzüm, fabrikada çok seviliyor. Herkesin ‘ağabey’ diye çağırdığı Özüzüm, ilk işe başladığı günleri "117 numaralı çalışan" olarak anımsıyor. “İnsanlarla olan ilişkilerim, sürekli gelen yenilikler ve değişiklikler beni burada tuttu” diyen Erol Özüzüm; o tarihte Bosch’ta servis teknisyeni olarak çalışmaya başladığını belirtiyor ve fabrikanın bu denli hızlı gelişeceğini tahmin etmenin mümkün olmadığını dile getiriyor. Bursa Fabrikası’nda dizel motorlar için enjektör memelerinin üretildiğini anımsatan Özüzüm, “2000 yılından hemen önce fabrikadaki çalışanların sayısı bin kişiden azdı. Fakat bir süre sonra ‘common rail’ enjektörlerinin üretimiyle birlikte muazzam bir büyüme başladı. Daha sonra benzin enjektör teknolojisi ile birlikte bir başka iş alanı daha eklendi” ifadelerini kullanıyor.
Kuruluşundan 50 yıl sonra Bursa Fabrikası’nda çalışan 6 bin 500 kişi güç aktarma çözümleri teknolojilerindeki köklü değişimlere rağmen yoğun talebi karşılamaya devam ediyor. Benzin sistemleri gibi yeni ürünleri de seri üretime sokan Bursa Fabrikası’nda HDEV6 Valfinin Üretiminden Sorumlu Kısım Müdürü olarak çalışan İhsan Özer, benzinli motorlar için yüksek basınçlı enjektör valflerinin üçüncü neslinin üretiminde zirvede olduklarının altını çiziyor.
Bir zamanlar Erol Özüzüm’ün yanında stajyer olarak çalışan Özer, “Şu anda iki montaj hattı çalışıyor ve dört tane daha planlanıyor” diyor. Tam otomatik ve dijital ağa bağlı makinelerin bundan böyle yılda yaklaşık 21 milyon adet valf üreteceği bilgisini veren Özer, içten yanmalı motorlara yönelik talebin uzun vadede düşeceğini söylüyor.
Rekabete ayak uydurabilmek için yatırım maliyetleri üzerinde sıkı bir şekilde çalıştıklarını ifade eden Özer, pahalı otomasyon adımlarını kaldırdıklarını, eski hatlardan birçok parçayı tekrar kullandıklarını ve hat için düşük maliyet konsepti sayesinde ölçüm istasyonlarının sayısını azalttıklarını söylüyor.
Henüz bitmedi…
Üretimde verimi artırmak da Bursa Fabrikası’nda kurum içi araştırma ve geliştirme merkezinin önemli görevleri arasında yer alıyor. Fabrikada Ceyhun Bahtiyar yönetiminde dizel enjektör memeleri geliştiriliyor. “Mevcut enjektörleri diğer fabrikalarla birlikte optimize ederek daha uygun maliyetli hale getirmek istiyoruz” diyen Bahtiyar, alternatif malzemelerin daha iyi kullanılan tolerans sınırları ve tasarım değişiklikleri gibi seçeneklerin henüz tükenmediğini söylüyor.
Bahtiyar hedeflerini "ürünleri aynı kalitede daha sade bir şekilde üretmek” olarak açıklayarak, “Dijitalleştirme önemli bir rol oynuyor. Kamera ile otomatik görsel kontrol veya yapay zekâ (AI) sayesinde aletlerin öngörülü bakımı gibi süreçler bundan böyle sürece yardımcı olacak” ifadesini kullanıyor.
Dijitalleşme Heyecanı
“Ben işe başladığım sırada bir bilgisayarım bile yoktu” açıklamasını yapan Erol Özüzüm, “Bugün ekiplerimden her zaman sorunlara dijital çözümler bulmalarını istiyorum” diyor. Erol Özüzüm bu tutumun Bursa Fabrikası’nda artık tamamen geliştirilmek istenen bir tutum olduğunun da altını çiziyor. Bursa Fabrikası Teknik Genel Müdürü Mustafa Bulut ise özellikle genç mühendislerin dijitalleşme için ‘yanıp tutuştuğuna’ dikkat çekerek, “Şimdi yerleşke bütün çalışanlarını geleceğin teknolojileriyle tanıştırmak amacıyla bir Türk üniversitesiyle birlikte yeni bir eğitim programı oluşturdu. Bugün dizel üretiminde görev yapan birçok çalışan farkında olmadan ‘Tetris’ oynuyor. Bundan kasıt 30 yıl önceki video oyunu değil, bütün bileşenler hakkında veri toplayan ve arka planda üretim için birçok bireysel yazılım çözümünü birbirine bağlayan aynı adlı dijital bir platform” diyor. “Her enjektör gövdesi için 166 ölçüm değeri" topladıklarını açıklan Oğuzhan Çelebioğlu ise “Bunların çoğu eskiden kâğıtlara not ediliyordu. Fakat artık bütün üretim kağıtsız çalışıyor” ifadesini kullanıyor.
Fabrika Ticari Müdürü Gitta Unger de “Çalışanlarımız öğrenme ve yeni teknolojileri devreye sokma konusunda son derece istekli” diyerek, “Talep gruplarımız sık sık dijitalleşme konularında pilot uygulamalar gerçekleştirmemizi istiyor. Burada çok iyi eğitimli ve hevesli bir ekibimiz olduğunu biliyorlar” şeklinde konuşuyor.
Umut Kaynağı Hidrojen
Yerleşkenin geleceğine bakıldığında ise en önemli konunun dijitalleşme olmadığı görülüyor. Özellikle büyük miktarlarda üretilen ürünlerde başarılı olduklarına dikkat çeken Fabrika Teknik Genel Müdürü Mustafa Bulut, bu şekilde sorunun ana hatlarını çiziyor. Benzinli ve dizel araçlara yönelik talep ile birlikte adet sayılarının da düştüğünü vurgulayan Bulut, “Daha şimdiden 2028 ve 2029 yılına hazırlanmak zorundayız” diyor. Yerleşke olarak yeni ürünlerin endüstrileşmesi konusunda çalıştıklarını vurgulayan Bulut, gelecekte hidrojen motorları için enjektörler geliştireceklerini ve 2025’ten itibaren bunları üretmeye başlayacaklarını söylüyor.
Araştırmacılar; Ceyhun Bahtiyar ve ekibini yakıt hücreleri için elektrikli hava kompresörleri ve hidrojen tankı valflerinin geliştirilmesinde de destekleyerek, elektrikli hava kompresörlerinde tamamen yeni bir yaklaşımı benimsiyor. Bunu yaparken de veri analizi ve yapay zekâya güveniyor. Bahtiyar; “Fiziksel sensörleri sanal sensörlerle değiştirmeye çalışıyoruz” diyerek, bunun somut anlamının bir sıcaklık sensöründen tasarruf edilmesi ve diğer sensörlerden gelen bilgileri kullanan yapay zekâ tabanlı bir algoritma ile değiştirilmesi gerektiğini söylüyor. Üretimde benzer planlar yapıldığını anlatan Bahtiyar, “Şu anda prototip oluşturan test hattımızın sonunda bütün ürünler bir test istasyonunda test ediliyor” diyor.
Çok fazla zaman alan bu işlemi, yapay zekâ yardımıyla belirgin şekilde kısaltmak istediklerinin altını çizen Bursa Fabrikası Teknik Genel Müdürü Mustafa Bulut, hidrojen ile ilgili yeni teknolojilerin “Çalışanlar için motivasyon kaynağı” olduğunu belirtiyor.
“Ben burada büyüdüm, benim için meslektaşlarım artık ikinci bir aile gibi" diyen Melike Başak ise Bursa Fabrikası’nda benzinli üretiminde istatistiksel süreçlerin kontrolünden sorumlu olarak çalışıyor. Fabrikanın geleceği konusunda kendinden son derece emin olan Başak, “Burada herkes işini seviyor. Kendimizi dönüşüm için geliştirmeye devam etmemiz kolay olacak” diyor. Başak’ın sergilediği bu tutumu fabrikanın kuruluş yıldönümü dolayısıyla önümüzdeki yıllara baktığında Erol Özüzüm de şöyle paylaşıyor: “En kaliteli ürünleri üretiyoruz. Dijitalleşme konusunda da başarılı olacağız. Elektromobiliteye geçiş sırasında belki bazı ürünlerin sonu gelecek olabilir, fakat onların yerini başka ürünler alacak. Ben bu konuda çok iyimserim.”